Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BÜLENT TİMURLENK

Buenos Aires’li iki baba ve oğulları

Güney yarım kürenin ilkbaharıydı, 14 yıl önce Superclasico'da deplasmandaki Boca Juniors favoriydi, zor günlerden geçen ev sahibi River Plate ise derbi havasına güveniyordu. O gün Buenos Aires'e Avrupa'dan çok kulüp yöneticisi ve menejer geldi. Boca'nın orta sahasındaki yıldızı Gago için büyükler kapışıyordu. River Plate'de o gün derbi zaferine imza atan genç çocuk Jorge Higuain'in oğluydu. Çocuk küçükken menenjit geçirmiş, ateşlendiğinde kadim dostu onu hastaneye yetiştirmişti. O dost ise Daniel Passarella idi, yıllar sonra Jorge'nin oğlunun kazandırdığı Superclasico'da River Plate kulübesinde teknik adam olarak oturan Passarella... Gago kavgasından zaferle çıkan Real Madrid oldu yanında genç Gonzalo Higuain'i de aldılar. Çocuk Buenos Aires'ten Madrid'e geçecekti, babası da Fransa'ya futbol oynamaya gitmiş ve Gonzalo çocuk yaşta çift pasaport sahibi olmuştu. Gago yapamadı Avrupa'da, bir başka Boca efsanesi Riquelme gibi... O günlerde Gago transferinin gölgesinde kalan Gonzalo Higuain ise Real Madrid, Napoli ve Juventus formalarıyla zirveye çıktı.

***


Buenos Aires, uzaklara gidenlerin hikayelerinin biriktiği şehir... Angel Rambert de burada doğmuş, futbol onu Fransa yollarına düşürmüştü. Jorge Higuain sadece bir sezon kalmıştı Fransa'da ama Angel Rambert, ondan 27 yıl önce geldiği eski kıtada, Lyon'da çok sevilmiş ve 10 yıl forma giymiş bir santrfordu. Armut dibine düşermiş hikayesi. 1974 yılında dünyaya gelen oğlu Sebastian'ın da futbolcu olmasını istiyordu baba Angel. Sebastian başardı ama babası o günleri göremedi, 47 yaşında hayatını kaybeden Angel Rambert geride gözü yaşlı dokuz yaşındaki oğlu Sebastian'ı bıraktı. 90'lar, futbolcuların video kasetlerden izlenip alındığı yıllar. 1995 yazında Inter Başkanı Massimo Moratti yine kesenin ağzını açmıştı. Arjantin'den yirmilerinin başında iki genci getirtti İtalya'ya. İmza töreninde Inter efsanesi Facchetti'nin iki yanına aldığı Arjantinli gençlerden Sebastian, İtalyan gazetecilerin gözdesiydi çünkü santrfordu, diğer genç ise defans oyuncusu... Sebastian Rambert, Inter'de bir tek lig maçına bile çıkamadı, ona formayı bir kez olsun vermediler, İspanya'ya Zaragoza'ya sonra da Boca Juniors'a kiraladılar. İmza gününde gölgede kalan defans oyuncusu ise Javier Zanetti idi. 19 yıl Inter formasını giydi, efsane kaptan olarak futbola veda etti.

Milano'dan firar eden sol bek


Sebastian Rambert'in Inter'e geldiği 1995 yazında başkan Moratti'nin asıl hedefi Manchester United'da dokuz ay ceza alan Eric Cantona idi. Alex Ferguson'un 92 kuşağı takıma yerleşmiş ve Scholes orta sahada parlamaya başlamıştı. İngilizler, Paul Ince'in Inter'e gitmesine izin verdiler ama Moratti'nin Cantona hayali kısa sürdü. Aynı yaz kulübün kapısından giren Brezilyalı sol bek 22 yaşındaydı. Palmeiras ile iki sezon arka arkaya şampiyon olmuş ve Avrupa'ya transferinin sinyallerini vermişti. İngiliz teknik adam Roy Hudgson onu kanatta forvet olarak oynatmakta ısrar ederken o sol bek oynaması gerektiğini söylüyordu. Kazanan ne Inter ne de Roy Hudgson oldu. Rambert takımdan gönderilirken Brezilyalı sol bek de Real Madrid'in yolunu tuttu. Roberto Carlos 11 yıl sonra Fenerbahçe'ye gelecekti ama Santiago Bernabeu'da yazması gereken bir hikayesi vardı, yazdı da...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA