Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRAH KEKİLLİ

Lübnan siyasetinin açmazları arasında gösteriler

İşsizlik rakamlarının had safhada olduğu Lübnan'da geçtiğimiz haftalarda dolarda devalüasyon yaşanmasının ekonomiye etkileri yavaş yavaş hissedilirken kriz ve işsizlikten en derinden etkilenen gençler WhatsApp'e vergi konulmasıyla sokaklara döküldü.

Haddizatında siyasi bölünmüşlük ve krizler, yolsuzluk, dış müdahaleler vb. sorunların toplumun her kesimini derin bir memnuniyetsizliğe sürüklediği ülkede son zamlar bir fay hattının kırılarak biriken enerjinin dışa vurmasına neden oldu. Lübnan yeni bir toplumsal ve siyasal krize sürüklendi.

Göstericiler ülkede yaşanan bütün krizlerin faili olarak gördükleri Başbakan Hariri, Meclis Başkanı Nebih Birri ve Cumhurbaşkanı Mişel Aun'un istifasını istedi. Hariri'nin yetmiş iki saat sonra ilan ettiği geniş kapsamlı reformlar göstericileri ikna etmediğinden gösteriler devam ederken üç kişiden ilki olan Hariri, Cumhurbaşkanı Aun'a istifasını sundu.

Lübnan siyasetinde İran ile derin ilişkileriyle ön plana çıkan ve Suriye krizinde Esed rejiminin yanında saf tutan Hizbullah lideri Hasan Nasrallah gösterilere karşı çıkıp "dış mihrakların planı" şeklinde niteleyerek siyasi taleplere net bir şekilde "hayır" diye cevap verdi. Zira Lübnan'da devletin neredeyse bütün imkanlarına erişebilen ve mevcut durumda oldukça güçlü olan Hizbullah gösterilerin öngörülemez neticelerinin olumsuz etkilerinden ciddi anlamda çekinmektedir.

Ancak Hariri'nin –hükümeti kurma sürecinde uzlaştığı– Hizbullah liderinin açıklamaları hilafına görevinden istifa etmesi mevcut statükoyu çatlattı ve Lübnan'daki krizin derinleşeceğinin en önemli işareti oldu. Hariri geçiş hükümetini kurmakla görevlendirilse de Lübnan siyaseti yeni bir belirsizliğin içine sürüklendi.

Cumhurbaşkanı Aun'un teknokrat hükümet kurulması, yolsuzlukla mücadele ve benzeri reform açıklamalarından tatmin olmayan göstericiler Hariri'nin istifasıyla yetinmeyerek cumhurbaşkanı ve meclis başkanının istifa edip siyasi aktörlerin tamamının değişeceği bir siyasal dönüşüm talebinde ısrar etmektedir.

Fakat Lübnan siyasetinin din, mezhep ve etnik temelde şekillendiği, devlet kurumlarının bu çerçevede paylaşıldığı, toplumun bu temelde örgütlenmiş siyasi aktörler etrafında toplandığı, uzun süren bir iç savaş sonrasında uluslararası ara buluculukla halihazırda devam eden siyasi sistemin oluştuğu ve İran başta olmak üzere bölgesel aktörlerinin bu taksimattan güç devşirdiğini dikkate alındığında göstericilerin siyasal dönüşüm talepleri karşılık bulmayacaktır.

Başbakan istifa etse dahi geçiş hükümetini kurmakla görevlendirilmesi Lübnan siyasetinde değişimin kolay olmayacağının en basit göstergelerindendir. Cumhurbaşkanı ve meclis başkanı istifa etse dahi Lübnan siyaseti düşünüldüğünde onların mensubu bulunduğu siyasi yapıların varlığını devam ettireceği, bu nedenle bölgesel ve küresel müdahalelerde olduğu gibi bir uzlaşı oluşuncaya kadar krizin derinleşeceği, uzlaşı olması durumunda da göstericilerin temel taleplerinin karşılanmayacağı söylenebilir. Zira uzlaşı görüşmelerini yine mevcut aktörler sürdürecektir.

Lübnan gösterilerinden en çok İran rahatsız olmuştur. İran devrim lideri Hamaney, Lübnan'da "küresel güçlerin kaos yaratmak istediğini, halkın barışçıl yollarda hak araması gerektiğini" ifade etti. Zira Lübnan'daki en önemli müttefiki Hizbullah'ın alanını daraltan gösterileri Tahran yönetimi –Irak'ta İran'a karşı yükselen öfkeyle birlikte değerlendirildiğinde– kendisine karşı yapılan bir hamle olarak okumaktadır. Bu nedenle gösterilerin Hizbullah aleyhine en az sonuç vermesi için bütün imkanlarını seferber edecektir.

Hizbullah'ın geçtiğimiz yıllarda Lübnan'da gün geçtikçe alan kazanması ve devlet imkanlarını kullanma kabiliyetlerini artırması ABD-Suudi Arabistan hattını rahatsız etmektedir. İran-Hizbullah hattı Lübnan'daki mevcut statükodan beslendiği için ABD-Suudi Arabistan hattının mevcut statükoyu sallayan gösterilerden memnun olduğu söylenebilir. Bir diğer ifadeyle doğal ve toplumsal taleplerle başlayan gösteriler siyasal talepleri açısından siyasi niteliğe büründüğü ve siyasal neticeleri olacağı için Lübnan siyasetinin iki önemli aktörü İran ve Suudi Arabistan'ın ve onların küresel müttefiklerinin Lübnan'daki müttefikleri üzerinden sürece müdahil olduğu/olacağı kaydedilebilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA