Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MUSTAFA YETİM

Venezuela krizi: Uuslararası kutuplaşmanın yeni alanı ve Türkiye

Dünya petrol rezervinde ilk sırada yer alan altın zengini Güney Amerika ülkelerinden Venezuela Bolivar Cumhuriyeti son iki-üç yıldır tarihinin en derin ekonomik ve siyasi krizlerini yaşamaktadır. 2013'te Hugo Chavez'in hayatını kaybetmesiyle birlikte Venezuela'da başkanlık seçimlerini Birleşik Sosyalist Parti (PSUV) lideri Nicolas Maduro kazanmış ve bu tarihten sonra Venezuela Cumhurbaşkanı Maduro ve muhalefet arasındaki ilişkiler gergin zeminde yürümüştür. Aralık 2015'te yapılan Ulusal Meclis seçimlerinde Muhalefetin Çatı Koalisyonunun (MUD) Meclisin çoğunluğunu eline geçirmesi sonrasında Meclis Başkanı Juan Guaido liderliği altındaki muhalefet ve ordunun desteğini çekmediği Maduro iktidarı arasındaki yönetim krizi son iki yıldır uluslararası krize evrilmiştir. 2016'da Ulusal Meclisin yetkilerinin alınması sonrasında Guaido liderliğindeki muhalefet kanadı 2017 Eyalet ve Belediye seçimlerini boykot etmiştir.

Enflasyonun yüzde 1 milyona ulaştığı, komşu ülkelere yaklaşık 4 milyon göçün verildiği, 16 milyon insanın gettolarda yaşadığı ve en temel ekonomik-sağlık hizmetlerinin dahi yerine getirelemediği Venezuela'daki siyasi kriz 2017'de Maduro'nun kararname ile Ulusal Meclisi fesh etmesi ve yeni anayasa yazımını yürütmek için Kurucu Meclisi kurması ile daha da şiddetlenmiştir. Bu süreçten sonra muhalefet yüzde 50'nin altında katılımın olduğu ve Maduro'nun kazandığı 2018 Mayıs'ındaki devlet başkanlığı seçimlerini de boykot ederek Maduro yönetiminin "illegal" olduğunu ve tek meşru organ olarak Ulusal Meclisin bulunduğunu güçlü şekilde dile getirmeye başlamıştır. 10 Ocak'taki Maduro'nun yemin töreninden önce toplanan ve Maduro'nun gayrimeşruluğunu yeniden vurgulayan muhalefet sorunu uluslararası krize dönüştürecek gösterilere öncülük etmiştir.

Venezuela'da diktatörlük rejiminin son bulmasının 61. yıl dönümü olan 23 Ocak'ta Venezuela muhalefeti geniş çaplı gösterilere başlamıştır. Muhalefet lideri ve Ulusal Meclis Başkanı Guaido kendisini "geçici devlet başkanı" olarak ilan etmiş ve sonrasında ilk olarak ABD ve Meksika, Küba ve Bolivya dışındaki Latin Amerika ülkeleri Guaido'nun kararını desteklemiştir. Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin de büyük oranda Guaido'ya desteğini sunması ile birlikte Venezuela nerede ise Kuzey Kore gibi siyasi olarak izole edilmek istenilen ülke durumu ile karşı karşıya gelmiştir. Sosyalist eğilimli Amerikan karşıtı Venezuela Devlet Başkanı Maduro'ya ise bu süreçte en fazla desteğin beklenir şekilde Rusya'dan geldiği görülmektedir. Çin'in ihtiyatlı tutumunu sürdürdüğü göz önüne alındığında uluslararası boyutta Maduro'yu iktidarda kalması belirsizliğini korumaktadır. Uluslararası boyutun yanı sıra muhalefetin "kansız darbe"ye davet ettiği ordunun Maduro yönetimine desteğini sürdürüp sürdürmeyeceği Maduro iktidarının devamlılığındaki en önemli iç boyut olarak karşımıza çıkmaktadır.

Venezuela probleminin Suriye krizi gibi uluslararası boyut kazanmasında ülkedeki siyasi ayrışma ve yaşanılan ekonomik problemler kadar bu ülkenin bölgedeki en sert ABD karşıtı ülke olması da etkili olmuştur. Dolayısıyla ABD'nin Venezuela'daki Maduro karşıtı muhtemel darbe sürecini desteklemesinin arkasındaki temel kaygısı demokrasi değil kendi arka bahçesi olarak gördüğü bir bölgede "itaat"i sağlamaktır. ABD'nin Venezuela'ya ilişkin bu yaklaşımının Ankara-Washington arasında yeni sorun alanı oluşturma ve Türkiye'yi taktiksel olarak biraz daha Rusya-Çin hattına yaklaştırma ihtimali bulunmaktadır. ABD'nin hegemonik yaklaşımının aksine Türkiye'nin ekonomi temelli liberal Latin Amerika yaklaşımında Venezuela, Brezilya ve Arjantin gibi diğer Güney Amerika ülkeleri kadar önemli yer tutmaktadır. Bu nedenle Türkiye'nin Venezuela ile son yıllarda gelişen üst düzey diplomatik ilişkileri ve 2018'de yaklaşık yedi kat artarak 1 milyar dolara ulaşan dış ticaret hacmi düşünüldüğünde Türkiye'nin Maduro liderliğindeki Caracas yönetiminden kolay kolay desteğini çekmeyeceği anlaşılabilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA