Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SALİH TUNA

Yeni başlıyor!

Müstevli işbirlikçisi muhaliflerin ve bilumum taşeron örgütlerin döviz kurlarındaki hareketlenme üzerine bayram yapmalarını anlıyorum.
15 Temmuz'da bu ülkeye saldıran FETÖ veya Mehmetçiğe kurşun sıkan PKK ve dostlarından başka bir şey beklenmezdi zaten.
Nihayetinde bu ülkeye düşmanlar.
Peki "şebelek muhaliflere" ne oluyor?
TL'nin döviz karşısında değer kaybetmesi üzerine bir havai fişek patlatmadıkları kaldı, o derece kendilerinden geçtiler.
Neden?
Dövize mi yatırım yaptılar da "kazandık" düşüncesiyle bu denli havalara uçuyorlar?
Sorsanız hepsi de "Türkiye'yi seviyoruz" derler.
Bu nasıl bir sevgidir ki sevdiklerini söyledikleri ülkenin parası değer kaybedince seviniyorlar?!
Ülkenin batmasını arzulayacak kadar tozutmalarının nedeni ne?
"Besleme medya" etkisi mi?
Muhaliflik belasına...
PKK ve FETÖ network'uyla aralarına mesafe koyamamaları mı?

***

"Şebelek muhaliflere" kötü bir haberim var: Boşuna sevinmesinler, memleket batmıyor!
Tam aksine, tarih sahnesindeki onurlu yerini almaya başlıyor.
Daha geçen günkü Le Figaro gazetesi Başkan Erdoğan'ın Libya ile yapılan anlaşmayla Fatih Sultan Mehmet'in zamanında olduğu gibi eski imparatorluk gücünü sınırlarının ötesine taşıyarak Türkiye'ye gururunu geri vermek istediğini yazdı.
Aynı gazete, Türkiye'nin Akdeniz konusunda Batılı ülkeler tarafından desteklenen Yunanistan, Mısır, İsrail ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne (GKRY) karşı yalnız olduğunu, Avrupalıların Türkiye'ye karşı yatırım tehdidinde bulunduğunu dercetti.
Başkan Erdoğan dünkü konuşmasında boyun eğmeyeceğini ilan etti.
Le Figaro'nun dediği gibi, "Doğu Akdeniz'deki zenginlikler için mücadele yeni başlıyor."
İmdi, Parantezhaber yazarı Şükrü Sak'a kulak vermenin tam vaktidir: "Türkiye 15 Temmuz'dan sonra ekonomik olarak da tam bağımsızlık iradesini ortaya koydu ve küresel sistemin dayattığı kuralları tek tek 'çiğnemeye' başladı! Berat Albayrak bunun için küresel finans çetelerinin yerli uzantıları tarafından da sık sık hedef alınıyor! Milli /ulusal politikalardan taviz verirsek IMF kapıda bekliyor. Çağdaş emperyalizmin sırtlanı IMF ile otel odalarında kimlerin gizli görüşme yaparken yakalandığını biliyorsunuz.."

***

Kimi "zırto muhalifler" şöyle diyor: "Ekonomide dış müdahale etkili olsaydı, ABD'nin ticari savaş açtığı Çin'in Yuan'ı Dolar karşısında erirdi..."
Küreselciler ve küresel sermaye konusunda bu kadar cehalete bir köşe yazısı sınırları içinde ne anlatsak fayda etmez. Yine de şu kadarını söyleyelim: Doların değer kaybetmesini ABD'den çok Çin istemez. Zira ABD'nin en büyük borçlu olduğu ülke Çin'dir.
Kimi "kofti muhalifler" de "Mevzu yine dış güçlere mi bağlandı?" yollu aklı sıra dalga geçiyorlar.
Kemal Derviş - Babacan ekonomi çizgisini savunan taze ve entelektüel muhaliflerden biri FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında ABD'nin olmadığına bizi ikna etmek için, "ABD darbe yapmaya neden ihtiyaç duysun ki" demişti, "elinde sonuç alabileceği ekonomi gibi çok daha etkili dinamikler var."
Ünlü iktisatçı Prof. Daron Acemoğlu da ekonomi konusunda alınması gereken önlemler arasında "Osman Kavala gibi siyasi mahkumların serbest bırakılmasını" saymıştı.
Gördünüz mü "ekonominin" saf dinamiklerini?
Göremediyseniz, şunlara da bir bakın derim:
Geçenlerde ABD Dışişleri Bakanlığı Kavala'nın serbest bırakılması için Türkiye'yi tehdit etmişti.
Hiç kuşkunuz olmasın, "Mavi Vatan" kararlılığımıza karşı yapılan Yunanistan - Mısır anlaşmasının arkasında da ABD var.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA