"Yıkım ekibi" tesmiye ediyorduk.
Meğer "yaratıcı yıkıcılık"mış yaptıkları. Bizzat kendileri söylüyorlar.
Ee, tabii "bozguncuyuz" diyecek halleri yoktu ya!
CIA'nın gölge kuruluşu RAND Corporation'ın ABD Savunma Bakanlığı için hazırladığı son raporda Erdoğan ve AK Parti hedefe koyulmuştu.
O kadar ki "askeri darbe" dahil her yöntem masadaydı.
Fitne çıkarmak, güvensizlik yaratmak maksadıyla "darbe vurgusu" yaptıklarını tartışabiliriz.
Lakin muhalefeti konsolide etmek gayretleri hiçbir tartışmaya mahal bırakmayacak kadar ortada.
Küreselci ABD'nin başkan adayı Biden'ın Erdoğan'ı devirmeleri için muhalefeti destekleyeceklerini ifade etmesi de bu hedefin dışavurumundan ibarettir.

***

Algı operatörleri marifetiyle hayli zamandır zehirledikleri sosyolojiyi "yaratıcı yıkıcılık" için uygun hale getirmeye çalıştılar.
Biden'ların bu yaratıcı yıkıcılarından bir kısmı endişeli modernlerin mahallesinde bir kısmı da endişeli muhafazakarların mahallesinde matine - suare "hizmet" vermeye devam ediyorlar.
Öncelikli "hizmetleri" her iki mahallede de var olan "endişeyi" diri tutmaktır.
Endişenin bağışıklığa neden olduğu veya etkisini yitirdiği anlarda behemehal yeni endişeler üretmektir.
Küreselci Biden'ların "açtığı yolda kurduğu ülküde" kimi zaman ekipler halinde, kimi zaman da vardiyalı şekilde "hizmet" veriyorlar.
Yaratıcı yıkıcıları, "modern yıkıcılar" ve "muhafazakar yıkıcılar" şeklinde ikiye ayırmak mümkün.
Modern yıkıcıların önde gidenlerinden Kılıçdaroğlu muhafazakar yıkıcılara, "dostlarımız" demişti. Dostlarıyla birlikte Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ı devireceklerini iddia etmişti hani.

***

Muhafazakarıyla, moderniyle "yaratıcı yıkıcılar" adeta görev bölümü yapmış haldeler.
Modern yıkıcılar, faaliyet sahaları olan modern endişelilerin mahallesinde Erdoğan ve AK Parti'nin "Atatürk düşmanı" olduğunu vaaz ediyorlar!
Buna mukabil muhafazakar yıkıcılar da Erdoğan ve AK Parti'nin "Kemalist" olduğunu muhafazakar sokakta sinsice zerk ediyorlar.
Modern yıkıcılar, "Dinci gençlik yetiştiriyorlar; hayat tarzımıza müdahale edecekler!.." yollu söylemlerle endişeli modernler arasında korku salarken...
Muhafazakar yıkıcılar da "Gençlik deist, ateist oluyor! Erdoğan cami yapıyor ama camiler boş, cemaat yok..." diyorlar. (Bu mucize çapındaki ahmaklar, Erdoğan'ın vaaz falan verip camileri doldurmasını mı bekliyorlar zahir!)
Modern yıkıcılar bir şeyh bozuntusu üzerinden "Bütün tarikatlar kapatılsın, cemaatlere göz açtırılmasın!" diye tozu dumana katarken, muhafazakar yıkıcılar da "28 Şubat'tan daha beter. Tüm cemaatleri ve tarikatları kapatacaklar!" diye sinsice algı oluşturmaya çalışıyor.
Modern yıkıcılar "Megri megri diye diye Kürt açılımı yaptılar" şeklinde algı faaliyeti yürütürken, muhafazakar yıkıcılar da "AK Parti MHP'lileşti, Kürt kimliğini sokaklardan siliyorlar" şeklinde derleştiri yapıyor...
Hem "Erdoğan hükümeti Doğu Akdeniz'de bizi yalnızlaştırıyor, diplomasiye fırsat verilmiyor" diyorlar, hem de Oruç Reis gemisi ikmal ve bakıma alınır alınmaz "Geri adım atıyorlar!" diye yaygara kopartıyorlar.
Uzun lafın kısası, modern ve muhafazakar yıkıcılar "bozgunculuk" yapa yapa sosyolojiyi bugünlere hazırladırlar.
Bu hazırlık olmasaydı...
Kılıçdaroğlu, PKK'nın siyasi kanadının eş başkanı Demirtaş'a gündüz gözüyle "şeref madalyası" takamaz, Demirtaş ve Akşener "çat kapı sabah kahvaltısı" kıvamına erişemezdi.