Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SALİH TUNA

Bu ‘İslamcılar’ da çok olmaya başladı

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Bunların meftun olduğu "ortodoks ekonomi politikalarına" yöneleceğini söyleyen Mehmet Şimşek ekonominin başına getirildi...
Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy bir iki ay önce Fatih Altaylı, Ertuğrul Özkök ve Mehmet Yakup Yılmaz gibi "28 Şubat'ın sivil ayağı deyince" akla gelen bir grup gazeteciyle baş başa yemek yedi.
Değerli aktör Tamer Karadağlı Devlet Tiyatroları Genel Müdürü, Çocuklar Duymasın'ın "yaratıcısı" Birol Güven arkadaşımız da Sinema Genel Müdürü olarak atandı.
Daha önce de "Gerçek Atatürkçü" deyince akla gelen isimlerden Türkiye Barolar Birliği'nin eski başkanı Prof. Metin Feyzioğlu Lefkoşa Büyükelçisi görevine getirilmişti.
Lakin bunlara soracak olursanız, "Siyasal İslamcı iktidar gemi azıya aldı, Türkiye'yi her geçen gün Ortadoğu karanlığına gömüyor!.."
Anlaşılan o ki...
Fatih Altaylı (nam-ı diğer Kalorifer Peteği) Aile Bakanı, Yılmaz Özdil de Milli Eğitim Bakanı yapılsa, üstelik 2 bin 500 TL'lik o "Mustafa Kemal" kitabı da "zorunlu ders kitabı" olarak okutulsa, ezberlerinden yine şaşmayacaklar!
Size bir şey söyleyeyim mi: Celal Şengör bugün Diyanet İşleri Başkanı olarak atansın, bunlar aynı mavalı okumasa ben bir şey bilmiyorum.
Hatta, Şengör'e, "Davayı sattın" veya "Sen de mi Siyasal İslamcı oldun, yazıklar olsun?!" diye şarlarlar.
Ne ki, Şengör, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı konserine davet etti diye demediklerini bırakmadıkları Fazıl Say dostumuz gibi "Benim için çok can acıtıcıydı, yıpratıcıydı, kırıcıydı. Aylarca içime kapandım. Ne oldu? Benim 49 yıllık ideolojim mi değişti?.." diye nazikçe sitem etmekle yetinmez. Maazallah "Çocuklar ben b.k yemekten yoruldum, siz devam edin..." diyebilir.
İşin garibi, bu çok ilerici güruhumuzu İngiltere bile kıskanmaya başladı.
Nasıl mı?
Londra'daki Gazze katliamlarını protesto yürüyüşlerini, "nefret yürüyüşü" olarak adlandıran ve çok açık bir biçimde taraf tuttuğu için görevinden alınan Hint asıllı eski Birleşik Krallık İçişleri Bakanı Suella Braverman, The Telegraph'a yazdığı makalede "İslamcıların" Birleşik Krallık'ı kontrol ettiğini iddia etti.
Yaa, işte böyle! Aptallık tükenmiyor!
Yanlış anlamayın, Suella Braverman münferit değil. Muhafazakâr Parti Milletvekili Lee Anderson da Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan üzerinden benzer iddiayı dillendirdi.
Anderson'ın "İslamcı" tesmiye ettiği Sadiq Khan mı?
Londra tarihinin belki de en "liberal" belediye başkanı. Hele ki LGBT konusunda, "Bizim toplumumuz henüz eşcinsel evliliklere hazır değil..." diyen İmamoğlu eline su bile dökemez, o derece!
Muhafazakâr Parti üyeleri de "Londra'nın İslamcılara peşkeş çekildiğini" ve "Londra'nın şeriatla yönetilmeye doğru gittiğini" söylüyorlar.
İngiltere "ilericilerimizi" kıskanıyor dedim ama vaziyet kıskanmanın çok ötesine geçmiş galiba.
O kadar ki, "Türkiye karanlığa gömülüyor... Şeriat geldi, geliyor!.." diyen şu bizim "ilerici güruhun" adeta izinden gidiyorlar.
Şuncağızı belirtmeden bitirmeyelim:
İngiltere'de ötekileştirmek istediklerine Türkiye'deki gibi "Siyasal İslamcı" yerine, sadece "İslamcı" diyorlar. Hindistan'da "Müslümanlar" dedikleri gibi.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Salih Tuna | Bu 'İslamcılar' da çok olmaya başladı

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA