Binali Yıldırım- Ekrem İmamoğlu tartışmasını kimin sunacağı günlerdir tartışılıyordu. Binali Yıldırım, "Adaylar tartışması bağımsız stüdyoda yapalım. İsteyen TV kanalı yayımlasın. Ben mesela tecrübeli olması bakımından Uğur Dündar'ı tercih ederim. Ama başka birini istiyorsa ona da eyvallah." diyerek kendine ne kadar güvendiğini, karşı tarafa bahane üretecek koz vermek istemediğini kanıtladı. Çünkü 31 Mart seçimleri öncesi Turgay Güler'in İmamoğlu ile yaptığı mülakatta takındığı tavır en koyu AK Partilileri bile rahatsız etmişti. Güler'in yanlış tutumu İmamoğlu'na büyük bir mağduriyet fırsatı sunmuştu.
İmamoğlu ve destekçileri yine mağduriyet edebiyatı yapabilecekleri bir moderatörü ve TV kanalını istiyorlardı. Böylece tartışmada işler kötü giderse "Bize haksızlık yapıldı" diyecek bahaneleri olacaktı. Ama Yıldırım, bu kozu İmamoğlu'na vermedi, CHP'nin büyük destekçisi Uğur Dündar ismini öne sürerek "Ben deplasmanda maça çıkarım" diyerek CHP'lilerin ezberini bozdu.
Öyle ki, CHP'liler sosyal medyada "Kesin bunda bir iş var", "Tuzak kurdular, İmamoğlu katılmasa daha iyi olur" diye bir algı oluşturdular.
Dündar da başta moderatör olmaya hevesliydi ve kendisinin tercih edilmesine çok ama çok sevindi ama sonra ne olduysa oldu! Moderatörlüğüm üzerinden her iki adaya ve demokrasimize zarar verebilecek bir takım hazırlıklar yapıldığını görüyor ve bu sebeple 50 yıldır ödünsüz bağlı kaldığım evrensel yayıncılık ilkeleri gereği moderatörlük yapmama yönünde aldığım kararı kamuoyuna saygıyla arz ediyorum. Her iki adaya ve demokrasimize zarar verebilecek bir takım hazırlıklar yapıldığını ve bu sebeple moderatörlük yapmayacağını açıkladı.
Dündar, Halk TV'deki yayınları ve Sözcü'deki yazılarıyla tarafını çok önceden seçmişti. Ancak İmamoğlu'nu desteklemesine rağmen Dündar'ın sunacağı bir tartışmada tarafsız olacağına kimsenin şüphesiz yoktu.
Evet, Dündar ağzıyla kuş tutsa da her iki taraf eleştirecek bir şeyler bulacaktı ama bu zaten bu işin doğasında var. Dündar bu tarzı zorlu maçlara çok çıktı. Peki, Dündar başta çok hevesliydi neden vazgeçti?
"Bir takım hazırlıklar yapıldı" ne demek? Dündar bunu net bir şekilde açıklamalı. Çeçen eylemcilerin kaçırdığı Avrasya feribotuna helikopterden atlayan Dündar tartışma programından mı korkacak? Dündar'ın kaybedecek neyi var? Hiçbir şey ama İmamoğlu'nun var!
Çünkü bu tartışmada olası bir yenilgide CHP'liler "İmamoğlu'na tuzak kurdular", "Yandaş medyacı saldırdı" diyemeyeceklerdi. İmamoğlu belki de tartışma programına çıkmak istemiyor ama bunu söylese "Korktu" denilecek. Açıkçası Dündar teklifi kabul etmeyerek İmamoğlu'nu büyük bir yükten kurtardı.
Öte yandan Dündar en son Twitter'a vazgeçmesinin tek nedeninin Türkiye'deki kutuplaşma olduğunu yazdı.
Dündar kutuplaşma mı dedi!? Dündar yıllarca kutuplaşmanın daniskasını yapmadı mı? 28 Şubat'ın destekçisi değil miydi? Öğrencilerin türbanına karışmadı mı?
Şimdi cevaplanması gereken sorular var: Üst akıl mı devreye girdi? Yıldırım'ın "Sizin sunucunuzla, deplasmanda maça varım" demesi CHP'yi korkuttu mu? İmamoğlu cephesinden Dündar'a "Moderatörlük teklifini kabul etme" mi dendi? Dündar'ın kutuplaşma gerekçesi klişe ve gerçekçi değil. Aksine Dündar, her iki tarafa da eşit davranarak o çok şikâyetçi olduğu kutuplaşmaya eritecek bir fırsata sahipti. Eğer Dündar makul bir gerekçe sunmazsa ortaya çıkan tablo şudur: Yıldırım hodri meydan dedi ama Dündar ve İmamoğlu kendi sahalarında oynanacak maça çıkmaktan korktu!
