Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞEBNEM BURSALI

Gel bakalım Muharrem’den nereye...

"Gel bakalım buraya Muharrem"den, "Muharrem randevu alsın, gelsin"e... diye gönderme yapıyor, CHP'nin eski İzmir İl Başkanı Kemal Karataş. CHP'liliği tartışılmaz Karataş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'i eleştirdi diye disipline verildi ve partiden uzaklaştırıldı. Hukuki mücadelesi devam ediyor ama o artık, 60 yıllık partisine üye bile olamıyor! Ama yine de CHP için düşünüp, üzülmeye, çare sunmaya devam ediyor. Kemal Karataş'ın gönderme yaptığı adres belli: Yarın "bundan sonraki yol haritasını" açıklamaya hazırlanan Muharrem İnce! Hani, partisinin Cumhurbaşkanı adayı olan ve aldığı oy ile Kemal Kılıçdaroğlu'nun 10 yılda girdiği bütün seçimlerde aldığı oy oranlarını katmerli artıran kişi!
Hatırlarsanız; hayli sancılı bir adaylık süreci yaşanmıştı CHP'de kimin aday olacağıyla ilgili. Parti tabanının tüm ısrarlarına rağmen Kılıçdaroğlu uzun süre Muharrem İnce'yi aday göstermeye yanaşmamış, epeyce sağdan isimleri tabanına kabullendirmeye çalışmış ama sonuçta çok tepki gelince "kerhen" İnce'yi kabul etmek zorunda kalmıştı. Zaten bu gönülsüzlüğünü, İnce'nin adaylığını ilan ettiği toplantıda kürsüye davet ederken epey belli etmişti; "Gel bakalım buraya Muharrem İnce!" O günden bugüne çok su aktı CHP köprüsünün altından. İki yıl önce cumhurbaşkanı adayı olduğu partisinin kurultayında tuvaletin önündeki koltukta kendisine ayrılan yerde, kendisine sataşan trollerden sonra Muharrem İnce bir yol ayrımına gelmiş görünüyor. Kırgınlığını, küskünlüğünü saklamayan İnce'nin kopmasını istemeyen akil CHP'liler, Genel Başkan Kılıçdaroğlu'na "İnce ile görüşüp bu kırgınlığı bitirmesini" salık verince Kemal Beyin bu seferki sözü, iki yıl öncekinden daha bir üst perdeden geldi: "Arasın özel kalemi, randevu istesin!"
CHP'de son kurultay ve Kemal Bey'in belirlediği MYK sonrasındaki ruh hali; sosyal medya deyişlerine benzeterek söylersek; "Karışık!" Diyorlar ki: "Atatürk düşmanlarıyla Atatürkçü bildiklerimiz nasıl yan yana oluyor! 'CHP vakıf yapılsın, kapatılsın' diyen 10 Aralık Hareketi'nin bütün kurucu ve sözcüleri bugün eksiksiz partinin bütün kademelerinde! Yılmaz Ateş, Kemal Karataş, Muharrem İnce gibi CHP'lilikleri tartışılmaz, partinin her kademesinde görev yapmış isimler bugün kapıdan sokulmazken, partinin kapatılmasını savunanlar en üst karar alma noktalarında söz sahibi! Bir fikir, bir hedef birliği, bir vizyon belgesi çıkarması gereken kurultay; bir çatışma, bir çekişme, bir hizip sebebi haline geldi!"
Bunca yıldır Ankara siyasetini izleyen bir gazeteci olarak CHP'deki son kurultayı ve gelinen noktayı analiz ederken hem hiç zorlanmadım hem çok zorlandım! Kemal Kılıçdaroğlu genel başkanlığa geldiği günden bu yana sistemli ve tırmanan bir seviyede yürüttüğü başkalaşma sürecini tamamlamak üzere gördüğüm kadarıyla. Genetiği oynanmış tohumlar gibi; CHP'nin de artık genetiğindeki başkalaşmalar bambaşka bir tanım yapmamıza kadar gidiyor. Böl-parçala-yönet taktiği tutmuş görünüyor. Bu kadar parçalı ve bu kadar bölmeli bir partiyi yönetmek artık Kemal Kılıçdaroğlu için daha kolay. Çok seslilik gibi görünüp sadece Genel Başkan'dan çıkacak tek sesliliğe giden yolda CHP'yi bundan sonra bir değil, birden çok bölenler bekliyor...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA