Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞEBNEM BURSALI

Siyaset mi, militanlık mı?

Kimse kusura bakmasın ama Türkiye'nin son 20 yıldır başta siyasal ve sosyal yaşamda ve hukuksal düzenlemelerle ilgili yapılan yasal düzenlemelerle hak ve özgürlük alanlarının genişletilmediğini söyleyenlerin ya gözleri kör ya da öyle bir muhalif duruş içindeler ki; yapılanları kasıtlı olarak görmek istemiyorlar. Bu sütunlarda tek tek sıralamaya kalksak; onlarca yazı günümüzü sadece yapılanlara ayırmak durumunda kalacağımız için; merak edenler arama motoruna yazarak istedikleri dokümanlara ulaşabilirler. Geçtiğimiz hafta birisi Kars odaklı diğeri de Kobani olayları çerçevesinde gerçekleşen 2 operasyonda HDP'de siyaset yapanların gözaltına alındığı ve tutuklamaların gerçekleşmesi ile malum yerlerden pompalanmaya çalışılan "HDP'nin kapatılmasının gündemde olduğu" söylentileri üzerine birkaç kelam etmek farz oldu. Tamamen hukuksal ve yargısal boyutta devam eden bu operasyonların, PKK'nın Meclis'teki uzantısı olarak siyaset yapmayı kendisine yol edinmiş bir partinin kapatılmasına kadar gidip gitmeyeceği yönünde zoraki ve siyasal alanda hiçbir karşılığı olmayan bir yapay gündem yaratılmaya çalışıldığı çok açık. Siyaset yönündeki gelişmeleri bir başka yazımızda ele almak üzere bir virgül koyalım ve yoğun gündem arasında ve Kobani olayları ile ilgili operasyonun daha öne geçmesi sebebiyle çok fazla gündeme gelemeyen Kars Belediyesi'ndeki PKK-KCK terör örgütü yapılanmasıyla ilgili operasyonun iç yüzünü anlatalım...
Kars merkezli PKK-KCK terör örgütüne üye olma suçundan Emniyet Terörle Mücadele Birimi ve Kars Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından son 6 aydır yürütülen ortak takip sonucunda; aralarında Kars Belediyesi sözde eşbaşkanı Şevin Alaca, Belediye Başkan Yardımcısı Muazzez Çağrıtekinci, HDP Belediye Meclis üyeleri, HDP İl Genel Meclisi Üyeleri, HDP İl Başkanı ve ilçe yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 21 kişi gözaltına alındı. Söz konusu kişilerin evlerinde, partideki ve belediyedeki makamlarında ve işyerlerinde yapılan aramalar sonucunda ortaya çıkan tablo; bu kişilerin siyaset mi yaptığı yoksa silahlı terör örgütüne hizmet mi ettiklerini apaçık ortaya koymaya yetiyor zaten. 2014 yılından başlayarak bölgede ve kırsal alanda PKK'lılar tarafından kurulan "canlı kalkan çadırlarına" katılmaktan tutun da, örgüt mensuplarına yaşamsal malzeme temini, örgüt mensuplarının gömüldüğü sözde şehitlik açılışında bulundukları, illegal dernek adına toplanan paraları örgütle irtibatlı şahıslara dağıttıkları, belediyenin ihalelerine girecek kişileri tehdit ederek ihalelere girmelerini engelledikleri, terör örgütüne ve sözde liderine ait çok sayıda poster, doküman, dergi ile ruhsatsız tüfek ve fişekleri ele geçirildi. Bu listenin daha epey uzun olduğunu hatırlatıp gözaltına alınanlar arasındaki kadınlarla ilgili, Kandil'de ve Irak'ın kuzeyinde kayıtlara girmeden eğitildikleri ve şehir merkezlerinde deşifre olmamaları yönünde yürüttükleri tüm faaliyetler de operasyon çerçevesinde tespit edildi. Terör örgütü PKK ve onun siyasal uzantısı konumundaki HDP'deki siyasal yapılanmada kullanılan eşbaşkanlık sisteminde, seçilmiş her başkanlığın yanında muhakkak eşbaşkanlık adı altında kadınlara yer verilmesi elbette tesadüf değil. Kadın dili ve varlığının, meşruiyet zemininde güçlü etkisinin olması en belirgin sebep elbette. Bu konuya başka yazılarımızda devam edeceğimizi söyleyip şimdilik nokta koyalım...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA