Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞEBNEM BURSALI

Yaşam tarzı mı, yaşam şartı mı?

Bazen insan ne diyeceğini bilemez ya; tam da öyle! CHP sözcüsü Faik Öztrak'ın önceki gün yaptığı açıklama ile ilgili söylüyorum. İçişleri Bakanlığı'nın yılbaşı eğlenceleri ile ilgili kısıtlama genelgesiyle "Yaşam biçimine müdahalenin" amaçlandığını buyurmuş Faik Bey! Diyor ki kendileri; "İçişleri Bakanlığı'nın açıklamayı yapmasının tek bir nedeni var: Millet, sosyal medyadan dahi birbirlerinin yeni yılını kutlamasın istiyorlar! Yaşam biçimlerine müdahale etmekten vazgeçmediler!" Teşbihte hata olmaz; deveye sormuşlar, boynun neden eğri diye. O da; nerem doğru ki demiş ya, o misal! Şimdi bu sözün neresini düzeltelim? Neresinden başlayalım? Mesleğinden ötürü kendisi rakamlardan anlar; biz de birkaç rakam verelim belki anlamasına yardımcı olur diye ümit edelim: Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca her gün düzenli olarak kamuoyunu bilgilendiriyor Kovid-19 ile ilgili. Son verdiği bilgilere göre; 257'den fazla insanımız hayatını kaybetti bir günde. Toplam vaka sayısı 2 milyon 162 bin 775 idi. 20 bin 135 kişi toplamda vefat etti bu illet hastalık yüzünden. Ağır hasta sayımız 4 bin 251. Aralarında doktor, hemşire, sağlık teknikeri ve tüm sağlık personeli olarak Kovid-19 sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısı 250'yi geçti!
Buradan bir kez daha seslenmek, hatta haykırmak istiyorum! Kimse kimseyi evlere kapatmaya meraklı değil beyler, bayanlar! Bu konunun bir siyaset bir ideoloji aracı olmadığını, olamayacağını anlayın artık! Bırakın kendimizi, sevdiklerimiz için, evlatlarımız için bir süre daha üzerimize düşeni yapmak zorundayız! Aylardır canlarını dişlerine takarak, ailelerinden, tüm yaşamlarından vazgeçip bizler için, hastaları iyileştirmek için insan üstü bir gayretle görevlerinin başında olan sağlık görevlilerimiz için bunu yapmak zorundayız. Yapmamız gereken de öyle onlar gibi canlarımızı verecek kadar ağır bir bedel değil; sosyal mesafeye dikkat etmek, temizliğe dikkat etmek ve sadece işimiz dışında sokağa çıkmamak, evlerimizde kalmak! Eğer siz bu konuyu hâlâ siyasete alet edip çarpıtmakta ısrar ediyorsanız diyeceğim tek bir şey var; yazıklar olsun!

***

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz


SÜRDÜRÜLEBİLİR GELECEK İÇİN...

Turkuvaz Medya ve InBusiness Dergisi'nin pazartesi günü düzenlediği İklim Zirvesi; sadece son yılların değil, önümüzdeki yılların da en önemli konusu. Konusunda uzman kişilerin konuşmacı olduğu zirvede en çarpıcı mesaj; Emine Erdoğan'dan geldi. Video mesaj ile katıldığı zirvede Emine Erdoğan, "Aldığımız nefesten gıda zincirine kadar birçok alanı etkileyen iklim krizi ile ilgili harekete geçmezsek; geri dönüşü olmayan karanlık bir gelecek çocuklarımızın gerçeği olacak" derken; küresel seferberlik anlayışıyla hareket edilmesine işaret etti. Emine Erdoğan'ın yıllardır himayelerinde yürüttüğü ve başta geri dönüşüm ve sıfır atık olmak üzere çevre bilincine dikkat çeken farkındalık projelerinin hepsinin hedefi yarınlarımızı, sürdürülebilir bir geleceği ve iklim krizini doğru yönetmeyi amaçlıyor.
Not: Bu yıl hepimizi biraz yordu, biraz üzdü, umarım 2021 yılı bütün dünya ve ülkemiz adına sağlık, huzur ve mutluluk getirsin. Mutlu yıllar...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA