Abdullah Avcı'nın teknik adamlık yaptığı takımlar, topa daha fazla sahip olan yapıyı sahaya yansıtan takımlardır. Ama 15 dakikalık sürede topa daha fazla sahip olan taraf Rizespor'du. Yani kendi sahanızdaki maça sorunlarla dolu bir oyunla başlamak herhalde hayal kırıklığı olsa gerek. Sonuçtan bağımsız şu gerçeği herkes kabul etmek zorunda. Trabzonspor'un kadrosu ne yazık ki gerekli yeterlilikte değil. Her takım için orta alan çok önemli bir bölgedir. Yani takımın kalbi olarak tanımlayacağımız yer. Oyun kurucusu olmayan bir takım. Sistem 4-1-4-1… Fakat orta alandaki yetersizlikte hangi sistemi sahaya yansıtırsanız yansıtın istenilen performansı ortaya koyma şansınız yok. Abdulkadir Parmak, Flavio ve Baker, Rizespor'dayken rakipten top kazanmayan üçlü. Ve de top Trabzonspor'dayken üretkenlikten uzak, önde çoğalamayan da yine aynı üçlü! İki kenar bek Serkan ve Marlon'un da ofansif anlamda yetersizliklerini düşündüğümüzde Ekuban ve de Nwakaeme'nin bireysel becerilerine kalan bir hücum anlayışı oluştu. İlk yarıda Nwakaeme'nin direkten dönen topundan başka gol pozisyonu yok. Rizespor'un kazandığı penaltıda ise Marlon'un zamanlama yanlışı var. İkinci yarı ise ilk devreye göre Rizespor yarı alanında oynanan bir oyun. Bunun en büyük nedeni ise Nwakaeme ve de Ekuban'ın sorumluluk alan anlayışıydı. 1-0 geriye düştükten sonra iki gol atarak üç puana ulaşmak Trabzonspor'un bugün bulunduğu şu ortamda kolay değil. Öz güven ve moral kondisyonu açısından büyük önem taşımakta ama istikrarlı bir yapı için çok uzun bir yol var.