Milli Takım'ın oynayacağı Hollanda ve Estonya maçları nedeniyle lige verilecek ara en çok Trabzonspor'a yarayacak şüphesiz! Bu lige verilecek arada bordo mavili takım ya yaralarını saracak ya da şu anki görüntüsü ile yoluna devam edecek. İkinci gerçekleşirse, Trabzonspor'un Avrupa'da olduğu gibi lige de erken havlu atacağı bir gerçek..
Dün geceye ve G.Antep maçğına gelirsek.. Macaristan temsilcisi Videoton karşısında yaşanan hüsran sonrası sahada fazla bir erozyona uğramayan bir 11 vardı. Sapara ve Tolga dışında 9 isim sahadaydı.. Keşke bu 9 kişinin içinde Alanzinho da olsaydı. Oysa Videoton maçının en verimli, en çok hücumu düşünen adamıydı. O da yedek olunca, Trabzonspor koca 45 dakikayı sıfır şut isabetiyle tamamladı. Yani bir pozisyonu bile yoktu.. Çünkü kapalı takımları açacak bir planı yoktu.. Hiç de olmadı bir süredir..
İkinci yarı başladığı zaman tablo daha da kötüydü çünkü bordo mavili futbolcuların fizik gücü bitmeye başlamıştı.. Öne geçmesinin ardından Gaziantep'in 10 kişi kalması bir umut olsa da Trabzonspor için sonuç değişmedi.. G.Antep'in 10 kişi kalışı, Alanzinho'nun oyuna girişiyle Trabzonspor pozisyon bulmaya başladı.. Fakat orta sahadan doldur boşaltlar ile de golün gelmesi ancak bir mucize olurdu.. O mucize de olmadı! Kenarlara topu getiremeyen, bir sistemi olmayan, oyun felsefesi olmayan Trabzonspor'da takasta adı geçen Sapara'nın 11'deki yeri de sahadaki varlığı da tuhaftı.. Her ne kadar iyi olsa da bu futbolcuyla ilgili de artık net bir karar bir an önce verilmeli..
Mustafa Yumlu'nun yaptırdığı penaltı tamamen bir ciddiyetsizlik göstergesiydi. Yanındaki Sol Bamba hiç olmazsa kritik toplara müdahale etti. Çok koştu, mücadele etti, ileri çıktı gol aradı. Bütün bu olumlu yanların yanında insanları ürküten tek bir yanı vardı o da top ayağına geldiği zaman ne yapacağı belli olmuyordu!..
G.Antep ise savaştı kazandı ve üç puanı hak etti. 10 kişi kaldıkları anlarda çok iyi mücadele ettiler.