Maç analizime başlamadan önce Adana Demirspor'u incelemek istiyorum. Senelerdir ligimizde görülmeyen oyuncu eksikliği rekoru kırdılar. Kalede uzun zamandır oynamayan, maç kabiliyeti olmayan Vedat, sol bekte yine uzun zamandır oynamayan Abdurrahim... Üçlü orta sahaya bakıyorum, defansif yönleri zayıf Emre Akbaba ve Belhanda, ön liberoda da ağır sakatlıktan çıkan Dorukhan, ileri ucun solunda da varlığı ile yokluğu belli olmayan Nani…
Böyle bir rakibe karşı Beşiktaş adeta perişan oldu. Zaten son haftalar bunu gösteriyordu. İstikrarsız Trabzon'a karşı farklı yenilgi aldılar. Brugge karşısında çok kötü bir futbolla mucize bir şekilde hezimete uğrayacağı maçı berabere bitirdiler. Ama bizim medyamızda skor çok önemli! Grubun güçlü ve deneyimli takımı Brugge'den bir puan alınınca maçın yorumları son derece idare edilen nitelikteydi. Dün geceki takıma bakıyorum, Ghezzal ve Chamberlain yürüyerek oynuyorlar. Aboubakar güçsüz, Cenk pasif bir görüntüdeydi. 4-0'dan sonra Beşiktaş 2 gol daha yiyebilirdi. Bir top direkten döndü, bir de Emre Akbaba zoru başardı. Eğer bir takımda yeteneği sınırlı ama mücadelesi yüksek, fizik kondisyonu ve ruhla oynamasıyla en öne çıkan Gedson oluyorsa, o takımda çok büyük sıkıntı var demektir.
Adana Demirspor'u sahaya yansıttığı takım bütünlüğü ve savaşçı ruhuyla kutlamak gerekir. Niang'ın mükemmel kontrolle attığı 2. gol, Patrick Kluivert'a eski günlerini anımsattı diye düşünüyorum. Sahanın yıldızı, müthiş performansıyla Gravillon'du.