Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MUSTAFA YETİM

Gazze İşgalinde Refah Aşaması

Kuzey Gazze ile başlayan ve bölgesel olarak daha çok İran-İsrail çatışması ile İran'ın desteklediği Hizbullah, Husi hareketi ve diğer İran ilişkili grupların İsrail'e yönelik çeşitli eylemlerine ve söylemlerine odaklanan İsrail'in Gazze işgali süreci devam ediyor. Bu sürecin son aşaması olarak karşımıza çıkan olguda Mısır-İsrail arasında yoğunlaşan bir tırmanma sürecinden bahsedilebilir. Bu durum birbirlerini resmi olarak tanımayan ve bölgesel anlamda temel düşman olarak kabul eden İran ile İsrail arasındaki bölgesel çatışma iklimine benzemese de kontrol edilmediği ve tırmanma yoğunlaştığı takdirde farklı noktalara evrilme kapasitesine sahiptir.

Kuzey Gazze, Gazze Merkez, Deyr el-Beleh ve Han Yunus gibi önemli şehirlerde katliam-soykırım süreçlerini işleterek işgal operasyonlarına devam eden İsrail yönetiminin, son dönemde yine uluslararası toplumdan, Birleşmiş Milletler (BM) gibi uluslararası kuruluşlardan ve Mısır, Türkiye, Cezayir ve bölgenin diğer önemli aktörlerinden gelen tüm itirazlara rağmen "güvenli bölge" olarak inşa edilen Refah bölgesine de işgal başlatacağı vurgulanmaktadır. İsrail'in bölgede hiçbir şekilde durdurulamayan ve tarihsel sürece dayanan revizyonist işgal süreçleri sadece Filistin devletinin toprak bütünlüğünün ve siyasi bağımsızlığının parçalanması ve çeşitli katliamların yaşanmasına yol açmamış, aynı zamanda bölge ülkelerinin de istikrarsızlaşması sürecini beraberinde getirmiştir. Bu çerçevede esirlerin serbest bırakılmaması durumunda Ramazan ayı gibi Müslümanlar açısından oldukça kutsal olan bir ayda adeta bölgesel kışkırtmayı siyaset haline getirmiş İsrail tarafından Refah operasyonun başlatılacağının açıklanması farklı bölgesel-küresel yansımaları beraberinde getirebilecektir.

Refah Öncesi Gazze'nin İşgali ve Yansımaları

Katar-Mısır merkezli süregiden ateşkes görüşmelerine ve Hamas-İsrail arasında aslında bazı konularda varılan mutabakatlara rağmen taraflar arasında Gazze işgaline ve Hamas'ın buradaki varlığına ilişkin derin farklılıkların bulunması bu konuda bir sonuç üretememiştir. Hamas tarafı İsrail işgalinin sonlandırılması sürecini ateşkes görüşmelerinin temeli olarak görürken İsrail tarafı esirlerin serbest bırakılması ve geçici ateşkes çabalarına odaklanmaktadır Buna rağmen ateşkes için çabalar devam etmektedir.

Diğer taraftan Gazze işgalinin başından itibaren bu çatışmaların İran-Hamas arasındaki güçlü ittifak ve Hizbullah-Hamas arasında İsrail'e karşı oluşturulan devlet dışı aktör merkezli caydırıcı kapasite nedeni ile İran-İsrail çatışmalarını daha da derinleştireceği ve bölgesel yayılımın merkezinin İran'ın etkili olduğu alanlara kayacağı düşünülmüştür. Bu çerçevede önceleri fazlası ile dikkat çekilmese de Gazze işgali ve Filistin sorunun farklı bir bölgesel alana da yayılma etkisi gösterdiği yine İran destekli Yemen'de etkin Husi hareketinin Kızıldeniz'deki deniz ticaretine ve İsrail'e yönelik askeri eylemleri ile anlaşılmıştır. Dolayısıyla Hamas'ın "yok olma riski" ile karşılaşma durumu İran'ın Lübnan, Yemen, Suriye ve Irak gibi alanlarda İsrail ve en büyük destekçisi ABD ile düşük yoğunluklu çatışmalara girmesine yol açmıştır. Zamanla söz konusu aktörler tamamı ile kontrolsüz ve kazanımlarını bütünüyle riske atmaktan kaçınacak eylemlerden uzaklaşma stratejisi izlese de Refah bölgesinin olası işgalinden önce Gazze işgali genel itibari ile İran-İsrail arasındaki bölgesel çatışmalara ve süregiden arabuluculuk görüşmelerine odaklanmıştır.

Refah Bölgesinin Olası İşgali ve Farklı Dinamikler

Mısır ile sınırı bulunan ve Gazzelilerin uluslararası yardım-destek aldığı tek hat olan 64 km karelik ufak bir alan Refah bölgesindeki nüfus, İsrail'in başlattığı Gazze işgalinden önce 250 bin civarındayken sonraki süreçte 1,4 milyona ulaşmıştır. Sığınmacı nüfusun bu denli yoğun ve insani şartların uluslararası kuruluşların da dikkat çektiği üzere artık ifade edilemeyecek oranda korkutucu olduğu Refah bölgesine yönelik, başta İsrail işgaline koşulsuz destek veren ABD yönetiminden gelen itirazlara rağmen İsrail'in operasyon başlatması ihtimal gözükmektedir. Bu durum halihazırda İsrail'in gerçekleştirdiği bazı hava saldırıları ve topçu atışları ile de doğrulanmaktadır. Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı'na (UAD) İsrail'i Gazze'de soykırım yapmakla suçlayan davasına ve UAD'ın son açıklamasında İsrail'in Refah'ta uluslararası yükümlülüklere uymasını hatırlatmasına rağmen İsrail'in küresel vicdan, siyasi izolasyon ve adalet yükümlülüklerini daha öncekilere benzer şekilde dikkate almayacağı anlaşılmaktadır. Aksi bir bölgesel gelişme, arabuluculuk görüşmelerinde beklenmedik olumlu bir ilerleme ya da ABD-Batı ekseninden güçlü bir itiraz gelmediği takdirde İsrail'in Gazze işgalinin son ve insani açıdan en ürkütücü senaryoların ortaya çıkabileceği Refah saldırılarını başlatması ihtimaldir.

Bu tür küresel-bölgesel insani-adalet yansımalarının yanı sıra Refah saldırılarının farklı bir bölgesel gerilimi körükleyebileceği anlaşılmaktadır. Her ne kadar sonrasında Mısır'ın İsrail ile 1979'da imzalanan ve Mısır-İsrail arasındaki diplomatik ilişkileri kuran Camp David anlaşmasını askıya alma gibi bir amacının olmadığı açıklansa da Kahire yönetimi, Gazzeliler'in Refah bölgesinden Sina'ya doğru sürülme ve Filistin-İsrail çatışmalarının Lübnan ve geçmişte Ürdün'de olduğu gibi Mısır'a yayılması ihtimaline oldukça sert tepki göstermektedir. Bu bağlamda diğer bölgelerde İran-İsrail tırmanması gündeme gelirklen Refah bölgesi ile bu durumun Mısır-İsrail hattına doğru evrildiği ve halihazırda ekonomi ve Libya gibi bölgesel ağır sorunlarla mücadele eden Mısır'ın Refah'taki gelişmelerden aşırı oranda rahatsız olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum iki aktör arasında çatışma dinamiklerini körüklemesi anlamına gelmese de Türkiye ile Mısır arasında ortaya çıkan son dönem yakınlaşmasında görüldüğü üzere Mısır'ı farklı senaryolara yönlendirebilir.

Sonuç olarak "Hamas'ı yok etme" temel stratejisi ile Gazze'yi hukuksuz ve insan haklarına aykırı şekilde ve hiçbir küresel itirazı, siyasi izolasyon durumunu dikkate almadan işgal eden İsrail'in Gazze'yi işgal etse de Hamas'ı ortadan kaldırmasının ve direncini kırabilmesinin oldukça zor bir senaryo olduğu anlaşılmaktadır. Aksine son dönemde Filistin yönetiminin de Hamas ile anlaşmaya hazır olduğuna yönelik ifadeleri İsrail'in işgalinin bu konudaki farklı etkisine işaret etmektedir. Diğer taraftan Gazze'nin Refah bölgesinin dışındaki alanların işgalinde daha fazla İran-İsrail arasındaki çatışma dinamiklerine ve bölgesel yayılıma işaret eden noktaların, Refah'ın olası işgali ile Mısır-İsrail arasındaki gelişmelere daha fazla odaklandığı ve aslında olumlu ilişkilere sahip olan bu ülkelerin farklı bölgesel krizlere sürüklenmesi senaryolarının konuşulduğu görülmektedir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA