Avrupa bankaları AB'den "stratejik sektör" tanımlanması talep etti

Avrupa Bankaları, rekabet güçlerinin ve bloğun geleceğinin tehlikede olduğu uyarısında bulunarak Avrupa Birliği'nden kendilerini kritik öneme sahip "stratejik" bir sektör olarak tanımlamasını istiyor.

Avrupa Bankacılık Federasyonu'nun (EBF) önerisi, Haziran ayında yapılacak Avrupa seçimleri öncesinde bölgenin en büyük bankacılık lobisinin 45 maddelik politika önerileri listesinin başında yer alıyor.

Kurumun başkanı Christian Sewing geçen yıl Deutsche Bank'ın genel müdürü olarak bankaları "Avrupa'nın egemenliği için kilit faktör" olarak nitelendirerek bankaların stratejik olarak tanınmasını istemişti.

Ancak Avrupa düzeyinde bankalar ilk kez resmi olarak böyle bir statü talebinde bulunuyor.

Sewing 51 sayfalık rapora yazdığı önsözde "Avrupa'nın dönüşümünde bankaların hayati ve stratejik rolünü kabul etmek elzemdir" dedi.

Finans sektörünün yeni hamlesine rağmen, Avrupa Birliği stratejik olarak değerlendirdiği sektörlerin bir listesini yayınlamıyor.

EBF CEO'su Wim Mijs, raporu sunmak üzere gazetecilere verdiği brifingde, son 20 yılda Avrupa'nın savunmasını ABD'ye, enerjisini Rusya'ya ve üretimini Çin'e "outsource" ettiğini belirterek, bölgenin stratejik sektörlerine daha dikkatli bakılması gerektiğini söyledi.

EBF raporunun büyük bir kısmı düzenlemeye ve düzenlemenin kolaylaştırılması isteğine yöneliktir.

Bankacılık düzenlemeleri küresel mali krizin ardından büyük bir revizyondan geçti ve hem düzenleyiciler hem de bankacılar bu revizyonun sektörü daha istikrarlı hale getirdiğini söylüyor.

Ancak rapora göre bankalar artık "bunaltıcı" hale gelen "aşırı... ve gittikçe daha geniş kapsamlı" bir mevzuatla karşı karşıya.

Lobi, mevcut düzenlemelerin sadece istikrarı değil aynı zamanda rekabet gücü ve büyümeyi de nasıl etkilediğini değerlendirmek üzere gözden geçirilmesi çağrısında bulundu.

Bankacılar uzun zamandır aşırı düzenleme konusunda uyarılarda bulunurken, aralarında Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde'ın da bulunduğu Avrupalı yetkililer düzenlemelerin zayıflatılmaması gerektiğini belirtiyor.

Mijs, "Standartların düşürülmesini talep etmiyoruz. Yönetmeliğimiz iyi niyetin ölümünden muzdarip. İşleri fazla karmaşıklaştırdığınızı görüyorsunuz" dedi.