Geçen Pazar, "MHP kasetlerinin ganimetini ancak CHP kaldırır" başlığı ile kaleme aldığım yazı üzerine yine bir ton hakaret ve münasebetsiz eleştiriyle muhatap olmak zorunda kaldım sevgili okurlarım.
Neymiş efendim, 12 Haziran günü sandıkta MHP ve CHP seçmeni arasında geçişler olacağını yazarak resmen AKP'ye yalakalık yapıyormuşum.
"MHP'ye kasetler yüzünden kızan seçmen CHP'ye koşacak! Bu kaset skandalları kesinlikle CHP'nin işine yarayacak" diyerek aslında bir anlamda bu kaset tezgahlarının altında CHP'lilerin olduğunu ima etmeye çalışıyormuşum!
Bir kere şunun altını çizeyim. Bendeniz eğer cidden böyle bir tezgahın arkasında CHP'nin iktidara gelmesi yönünde bir niyet hasıl olduğuna inansaydım bunu ima ederek filan anlatmaya çalışmazdım.
Emin olun direkt yazarım.
Yani derdim; "Kardeşim bu işin sorumlularını orada burada aramayın boşuna. Bu kasetler bal gibi de CHP'yi iktidara taşımak isteyen bazı derin güçlerin işi" filan diye...
Ben, amacı sadece Devlet Bahçeli ve yönetimini partiden tasfiye etmek olan bu kasetler pisliğinin arkasında tamamen bir iç hesaplaşma olduğunu düşünüyorum.
Ve bu tezime bağlı olarak da diyorum ki; Eğer seçmeni MHP'ye kızıp gidip bir başka partiye oy verecekse bu parti AKP falan olmaz ancak CHP olur! (Ki, bu türden çok fazla bir seçmen de olduğunu sanmıyorum. Aksine birçok ulusalcı CHP seçmeninin, "MHP'yi baraj altına itmek isteyenlerin bu oyununu bozmak lazım" deyip, 12 Haziran'da MHP'ye oy vereceğine inanıyorum!)
Yanılıp, yanılmadığımı göreceğiz.
Topu topu 18 gün sonra MHP'ye, ulusalcı ve Türk milliyetçisi aynı zamanda AKP düşmanı CHP'liler tarafından nasıl baraj atlattırıldığını, MHP'nin CHP'den kaç puan oy yediğini hep beraber izleyeceğiz...